12 Mayıs tarihinde kamuoyuna yansıyan ve PKK’nın kendini feshettiğine yönelik açıklamalar, Türkiye’nin ve bölgenin uzun yıllardır süren güvenlik ve istikrar arayışında önemli dönüm noktasına geldiğinin kanıtıdır. Bu gelişme, öncelikle ülkemiz için ve aynı zamanda Ortadoğu coğrafyasında demokratikleşme, toplumsal barış ve siyasal normalleşme adına da dikkatle izlenmesi gereken bir sürece girmiş olduğumuzu göstermektedir.
PKK, kırk yılı aşkın bir süre boyunca Türkiye’nin sosyal dokusunda, siyasal ikliminde ve toplumsal güvenliğinde derin yaralara sebebiyet vermiştir. Bu bağlamda örgütün silahlı faaliyetlerini sonlandırması ve kendini feshettiğini ilan etmesi, tarihimizde ve toplumumuzda geçmişe yönelik bıraktığı acının yüreklerimizde bıraktığı olumsuz izdüşümleri unutmadan, ancak uzun vadede çatışmasız bir ortamın da inşası adına anlamlı bir adım olarak ülkemizin terörden arınması adına bir milad niteliğinde olduğu üzerinde durmak gerekmektedir. Ancak, devlet yetkililerimizin de üzerinde önemle durduğu üzere, bu tür açıklamaların sahada fiili karşılık bulması, güvenlik birimlerinin teyidiyle desteklenmesi ve sivil alanlarda gerçekten şiddetsiz bir tutumun benimsenmesi hayati önem taşımaktadır.
Böylesi kritik bir dönemeçte, toplumsal hafızada biriken acıların ve kayıpların toplumsal hafızamızda bıraktığı izleri unutmadan, geleceğe dair daha yapıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşımın ülkemiz ve toplumumuzun gelecekte toksik yapılanmaların gölgesinde değil, daha aydınlık bir yolda ilerlemesine zemin oluşturacaktır. Terörün gölgesinden uzak, hak ve özgürlüklerin demokratik yollarla savunulduğu, etnik ve kültürel çeşitliliğin bir zenginlik olarak görüldüğü bir Türkiye ideali, Türkiye Cumhuriyeti Devletine mensup her bireyin ortak sorumluluğudur.
Unutulmamalıdır ki gerçek barış, yalnızca silahların susmasıyla değil; adaletin tesisi, karşılıklı güvenin inşası ve ortak bir yaşam idealinin toplumsal düzlemde yeşermesiyle mümkündür. Bu süreçte başta kamu kurumları olmak üzere sivil toplum, medya ve entelektüel çevrelere önemli görevler düşmektedir.
PKK’nın fesih kararı, eğer samimi ve kapsamlı bir dönüşümün parçası olarak hayata geçirilirse, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde yeni bir kapı aralayabilir. Bu nedenle, gelişmeleri yakından ve dikkatle izlemek, provokatif söylem ve eylemlerden kaçınmak ve barışçıl çözüm zeminlerini güçlendirmek büyük önem taşımaktadır.
Ege Bölgesi İş İnsanları Federasyonu olarak, Toplumsal huzurun ve kalıcı barışın tesisine yönelik her türlü olumlu adımın, eşit yurttaşlık temelinde ve hukuk devleti ilkesinden sapmadan desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Saygılarımızla.
Ege Bölgesi İş İnsanları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Serhun ALAKUŞ
Görüntüleme Sayısı: 29